Âdetler

Yapılan araştırmalar köklü bir tarihe sahip olduğumuzu gözler önüne sermektedir.
Kendi örf, adet, gelenek, görenek ve ananelerimize sahip çıkıp onları yaşatmak kültürümüzün devamlılığı için büyük önem arz etmektedir.
Günümüze kadar yaşatılan ve de yaşatılmakta olan bu adetlerimizi ölmeye terk etmek atalarımızın mirasına ihanet etmek olacağı gibi kendimize olan saygımızı ve benliğimizi yitirmememize sebep olacağı muhakkaktır.

1. Doğum Adetleri

Doğum Öncesi Hazırlıklar
Beşik hazırlanır.
Çocuk bezleri erimiş bal mumuna sokulur.
Çocuğu yatırmak için toprak hazırlanır.
Bazı ailelerde göbek yastığı yaparak çocuğun göbeğine çocuğu kundaklamadan önce bu yastığı koyarlardı.
Çocuğa üçüncü kundağı sarınca kemerle bağlanırdı.
Çocuğun göbeği kesilir.
Çocuk doğunca yıkanır. Daha sonra tuzlanır. Tuzlama işlemi çocuğun gözü hariç her yerine yapılır.

Ağız Açma
Çocuk anneyi emmeden önce ağzı açılır. Çocuğun ağzına şeker pekmezi verilir.

Yirminci Gün
Yirmi gece, yirmi gündüz kırk sayılır. Kırk kaşık su ölçülür. Bu su banyo suyuna eklenir. Eklenen suyla çocuk yıkanır.
Erkek çocuğun göbeği düşünce, düşen göbek caminin çoğuna konur. Camiye mutlu (camiye düşkün) olsun diye.
Kız çocuğunun göbeği ise eve bağlı olsun diye sandığa konur.

Kırk Basmak
İki tane doğum yapan anne kırk gün içinde birbirleriyle karşılaşırlarsa kırk basar diye korkulurdu. Bu arada çocuğu kırk basarsa çocuk zayıflar. Bunun çaresi çok zor olur. Çocuğu kırk basarsa çocuk mezarlığa götürülür ve mezarlıkta bir iki saat yatırılır. Bazıları da mezarlıktan getirdiği tahta saçmayla su ısıtır ve bu suyla çocuğa banyo yaptırırlardı. Bir başka adet de kaya değirmeninden getirilen suyla çocuk banyo yaptırılır.

Kırklamak
Çocuk kırk olunca (erkeklerde 40 gün, kızlarda 39. Gün) ebe çağırılır. Ebe kırk kaşık anne, kırk kaşıkta çocuk için su ölçer ve sabunla banyo yaptırır. Artan sabun, yemeni, havlu gibi hediyelerle ebeye verilir.

Ad Koyma
Çocuğun büyükbabası veya hoca çağrılır. Çocuğun kulağına ezan okunur. Senin adın ............ denir.
Daha sonra çocuğa:
"İsmine layık ol. Ömrün uzun, nasibin gür olsun. Anaya-babaya, eşe-dosta, millete devlete, hayırlı evlat ol"
diye dua edilir.

Sünnet
Sünnetçi geldiğinde tellal yüksek bir yerden bağırırdı:
"Duyduk, duymadık demeyin. Caminin önüne sünnetçi geldi. Çocuğunu sünnet ettirmek isteyen, getirsin" diye.
Sünnetçi çocuğa kuşa bak, kuşa bak derken çocuğu sünnet ederdi. Çocuk ufak ise sünnetten sonra toprağa yatırılır.

Köstek Kesmek
Çocuk yürümeye çalışınca sık sık düşer. Çocuk düşmesin diye bir ıbrığa su konur. Çocuğun iki ayağına ip bağlanır. İki kişi ellerine aldıkları ekmekle caminin etrafında farklı yönlere koşarlar. Koşan iki kişi karşılaşınca ekmekleri değişirler. Çocuğun yanına önce gelen ipi keser, ıbrığı alır ve çocuğun etrafında daire şeklinde döker. Önce gelene fazla para ve yemiş verilir.

Yaş Günü
Çocuğun yaş günlerinde üç tabak hazırlanır. Tabağın birine para, birine gümüş yüzük, birine de idare veya kibrit konurdu. Çocuk parayı alırsa zengin olacak, yüzüğü alırsa ticaret yapacak, idare veya kibriti akmasını iyi saymazlardı.

2. Düğün Adetleri

Kız İstemek
Söz Kesme
Şerbet Dağıtılması
Söz Yüzüğü
Helva Gönderme
Düğün Hazırlıkları ve Düğün
Düğünün Birinci Gün
İkinci Gün
Üçüncü Gün
Dördüncü Gün Sabahı
Düğün Duası
Gelin Ağırlaması
Gelin Kız Irgadı
Köy Elbisesi
Gelinlik
Damatlık

3. Ölüm Adetleri

Ölüm Anı ve Defin
Ölmek üzere olan insanın yanında kelime-i şehadet kelime-i tevhit ve sessizce tövbe istiğfar yapılır.
Öldükten sonra elbiseleri üzerinden rahatça çıkarılacak şekilde kesilir ve çıkarılır. Elbiseleri çıkarınca üstüne bir çarşaf örtülür. Üstüne de bir demir konulur (şişmemesi için). Yıkamak için su ısıtılır. Kadını kadın, erkeği erkek yıkar. Yıkadıktan sonra ağzına pamuk konulur.
Ölen bir kadınsa ayrıyetten bir tülbentle La ilahe illalah Muhammeden Resulullah yazılır. Göğsüne konulur. Daha sonra kefenlenir. Kadın Kefeni: Dikişsiz ve boydan iki kat yapılır. Erkek Kefeni:Dikişsizdir. Önce yarım gömlek giydirilir. Onun üzerine dikişsiz boy kefeni sarılır. Yarım gömlek: arkası bele kadar önü diz kapaklarına kadar olan kefen. Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra cenaze namazını imam kıldırır. Müezzin namazdan önce "Allah için namaza, ölü için duaya, Peygamber için salavata" der. Ölen erkek kişi ise "er kişi niyetine", ölen kadın ise "hatun kişi niyetine" denilerek imama uyarak cenaze namazı kılınır. Namaz kılındıktan sonra ölen erkek ise tabutun üstüne havlu, ölen kadın ise tülbent konur. Cenaze halk tarafından omuzdan omuza alınarak mezarlığa kadar taşınır. Cenaze taşınırken tövbe istiğfar yapılır ve cenazenin af olunması için onun iyi halleri söylenerek dua edilir.

Ölünün 3, 7 ve 40’nın Beklenmesi
Üçüncü gün: 3 tebareke okunur.
Yedinci gün: 7 tebareke okunur.
Kırkıncı gün: 40 Yasın-i Şerif okunur.
52. gece: Bu gecede ölünün etinin kemiğinden ayrıldığına inanılır. Bu gecede Yasin-i Şerif okunarak ölünün ruhuna hediye edilir.

Devir Çevirme
- Bir aylık namaz
- Altmış bir gün oruç
- Yüz yemin
olmak üzere üç kalemde yapılır.
Bunlar için hazırlanan paraya ıskat-ı salat denir. Bu para meftanın ruhu için fakirlere dağıtılır. Bu şekilde cenazenin devri çevrilmiş olur.

4. Bayram Adetleri

Kurban Bayramı
Kurban Bayramı yaklaştığı zaman herkes imkanlarını zorlayarak kurban kesmeye çalışır. Bunun gayesi Allah rızasını kazanmaktır. Arefe günü herkes tıraş olur, banyo yapar, kurbanlık alabilmişse kurbanlığına hizmet eder. Kurbanlığın yemini, suyunu verir. Kurbanlığa kına yakılır. Kurbana şefkatli davranılır. Kurban alışverişinde komşular birbirine yardım eder.
Arefe günü ikindi namazından sonra mezarlığa gidilir.
Bayram sabahı erkekler camiye bayram namazını kılmaya giderler. Bayram namazından sonra cemaat dışarıda topluca bayramlaşırlar. Herkes evine gider ve kurbanını keser. Kurban etinin bir bölümü komşulara ve fakirlere dağıtılır. Kurban kesen aileler, kurban kesmeyen aileleri yemeğe davet ederler. Davet ederken sizde gelin bize yardım edin derler. Kurban etiyle yemek yenir. Daha sonra aile içinde bayramlaşılır. Sonrasında ise aile büyükleri ve komşular ziyaret edilir.

Ramazan ve Ramazan Bayramı
Ramazanda komşular ve fakirler iftar vakti yemeğe davet edilir. Ramazan boyunca insanlar birbirine daha nazik ve kibar davranırlar. Yetim ve fakirlere fitre ve zekat verilerek yardım edilir. Onların ihtiyaçları karşılanmaya çalışılır. Arefe günü ikindi namazından sonra mezarlığa ziyarete gidilir. Bayram namazından sonra topluca bayramlaşma olur. Bu esnada küsler birbiriyle barışır. Herkes evinden yemek getirir ve köylü beraberce yemek yer.

5. Göde Göde

Baharda yağmur yağdığında çocuklar göde gödeye çıkarlar.
Göde gödeye şöyle çıkılır: 7-10 yaş arası çocuklar:
"Göde göde göl olsun.
Arpa buğday bol olsun.
Yumurta vermeyenlerin,
Tavuğunun g.... büzük"
Diyerek köyün içinde evlerin kapılarını vurarak dolaşırlar. Göde gödeye çıkan çocuklara evlerden ekmek, yağ, yoğurt, para vb. şeyler verilir. Göde gödeye çıkan çocuklar topladıklarını kendi aralarında paylaşırlar. Bu şekilde göde göde bitmiş olur.

6. Batıl İnançlar

İki Pelit
İki pelit olan yerden geçilirken taş atılır, dualar okunurmuş. Ayrıca pelitlere hastalara şifa olsun diye ip bağlanırmış.

Şeytan Taşı
"Muallimin Sel Aldı" derededir. Bu taş şeytan taşı diye gelen geçen tarafından taşlanırdı.

Çaput bağlamak
Türbelere dua edince bağlanırmış.

Kemik Asmak
Tarlalara, bağlara, sebze bahçelerine nazar değmesin diye kemik asılırdı.

Helkeye su koymak
Sıtma hastalığında, türbeler dolaşılır. Burada helkeye su koyulur ve bu suya bıçak konurdu. Hangi türbedeki bıçak küflenirse orada hasta orada yıkanılır, dua edilir, para koyulurdu. Hasta şifa bulurdu.

7. Türbeler

Çukur Türbesi
Dibecik Türbesi
Yukarı dere türbesi

8. Tedavi Usulleri

Öksürüklerde
Bamya çiçeği kaynatılır ve içilir.
Vücutta Ağrı Olunca
Ocakta tuz kavrulup, torba içine konur. Torba içindeki sıcak tuz ağrıyan yere konur.
İshal ve Çarada
Çara: İshalin kanı şekle dönüşmüş halidir. Beyaz toprağı (bebek toprağı) demir saçta ısıtırlar. Üstüne bolca sirke dökülür, çamur hale gelen toprak ocakta toprak haline gelene kadar karıştırılır. Bu toprak bezin arasına konur. Üstüne hasta yatırılır.
Karın Ağrısına
Yakalanan solucanlar bir tülbentin içine konur. Bu tülbent çocuğun karnına bağlanır. Solucan ölmeyene kadar bu olay tekrarlanır. Solucan ne zaman ölmezse çocuk o zaman iyileşmiş olur.
Bağ Ağrısına
Yukarıdaki olay kurbağa ile başa tatbik edilir. Ayva yaprağı ve övez yaprağı kaynatılarak içirilir.
Sıtma Olunca
Alakabak (İbrahim Çavuş) bir ipe okur her okuduğunda da ipe düğüm atardı. Sonra bu ip sıtma olanın bileğine bağlanır ve şifa bulurdu.